Charlotte Tilbury’nin “More Sex” adlı parfümü… Adı bile tek başına dikkat çekiyor. Şişesiyle, konseptiyle, “ben buradayım” diyen bir karaktere sahipmiş gibi görünse de, gerçek performansı ne yazık ki bu iddiayı desteklemiyor.
Deri ve animal notaların ağırlıklı olduğu, üst notalarda karabiber ve ardıç meyvesiyle açılan bu parfüm ilk başta yoğun, karanlık ve karakterli bir şey vaadediyor gibi. Orta notalarda deri, misk, ambroksan ile daha tensel bir hale geçerken, bazda sandal ağacı ve kehribar devreye giriyor. Kâğıt üzerinde kulağa etkileyici gelse de, tenle buluştuğunda silik ve biraz da eksik kalıyor.

Koku Profili ve Hissiyatım
Benim burnumda en baskın notalar: sandal, deri ve ardıç. Çiçeksi, tertemiz bir koku değil ama kesinlikle korkutucu ya da fazla sert de değil.
Daha çok “sakin kalmış bir karakter kokusu” gibi. Ve evet, gerçekten unisex. Ne çok erkeksi ne de feminen, ortada duran ama karakter derinliği sunmayan bir yapı.
İçeriği görünce açıkçası “bu yazlık olmaz” demiştim ama performans o kadar hafif ki, serin yaz akşamlarında bile kullanılabilir. Düşük projeksiyonlu, az fark edilen ama temiz ve güvenli duran bir parfüm.
Neden Beklentiyi Karşılamıyor?
İddialı isim, şık ve cesur şişe tasarımı ve markanın yaratmaya çalıştığı seksapel havası… Bunlar yüksek beklenti yaratıyor. Ama parfüm hem kalıcılık hem fark edilirlik açısından bu beklentilerin altında kalıyor.
Aynı fiyat skalasında benzer tarzda (deri-misk-odunsu) ama çok daha net karakter gösteren parfümler bulmak mümkün.
Kim Sever, Kim Sevmez?
Bu tarzı sevip de “güçlü etki” bekleyenleri tatmin etmez. Ama çok sert kokulardan çekinen, yine de farklı bir dokunuş isteyen biri için “zorlamayan bir giriş seviyesi niş denemesi” olabilir.
Ama kör alış için kesinlikle uygun değil. Önce test edin, hatta birkaç kez deneyin.
Özet:
Charlotte Tilbury More Sex, vaadinden çok ismiyle konuşulacak bir parfüm olmuş. Kötü değil ama “mükemmel” hiç değil. Arada kalmış, dikkat çekmeye çalışan ama o cesareti kokusunda hissettiremeyen bir deneme gibi.