Amouage Dia, ferah ve sabunsu bir kokuyla kalite hissi verse de, tenimde Cacharel Noa ile neredeyse aynı durduğu için beni heyecanlandırmadı. Yüksek fiyatına rağmen özgün bir fark yaratmadığı için beklentilerimi karşılamadı.
Van Cleef & Arpels Oud Blanc, yoğun tütün ve odunsu notalarıyla oldukça ağır bir parfüm; özellikle hafif kokuları tercih edenler için fazla baskın gelebilir. Özel gecelerde kullanılabilecek bir seçenek olsa da, benim için fazla boğucu ve kişisel zevkime uygun olmayan bir koku oldu.
Sisley Soir de Lune parfümü, zengin ve dengeli notalarla zamansız bir koku deneyimi sunuyor. Odunumsu paçuli ve bal notalarının yanı sıra çiçeksi dokuların harmanıyla karakterli ve unutulmaz bir koku oluşturuyor. Ayrıca, kalıcılığı ve çevresel etkisiyle de dikkat çekiyor.
Sisley Izia parfümü, beyaz bergamot, aldehitler ve pembe biber gibi canlandırıcı üst notalarla başlıyor, ardından romantik çiçeksi notalara geçiyor ve alt notalarda derin ve sıcak misk, sedir ve amber notalarıyla tamamlanıyor. Parfüm genelde feminen bulunsa da, ten uyumu ve unisex karakteriyle dikkat çekiyor. Izia, tazelik arayanlar için ideal bir seçenek olabilir, ancak kişisel deneyimler ve notalara duyarlılık da önemli.
Dior’un J’adore L’Or parfümü, çiçek notalarının zarif bir birleşimiyle oluşturulmuş, sofistike ve etkileyici bir koku sunar. Kalıcılığı ve benzersiz kokusuyla dikkat çeker, günlük kullanıma uygun bir seçenektir. Fransız lüksü ve özgün esanslarıyla, kullanıcılarına unutulmaz bir deneyim sunar.
Penhaligon’s Halfeti parfümü, selvi yaprağı, safran, kakule gibi üst notalardan başlayarak, gül ve oud birleşiminin güçlü etkisiyle karakterize edilen bir deneyim sunuyor. Zaman içinde vanilya ve yaseminin eklenmesi, kokuya yumuşaklık katarken, siyah güllerin kullanımıyla parfümde farklı bir evrim gözlemleniyor. Kış aylarına uygun sıcak ve derin bir seçenek olan bu parfüm, kalıcılığı ve karmaşık dokusuyla etkileyici bir izlenim bırakıyor.
Atkinsons Gold Fair In Mayfair parfümü, stil ve incelikle buluşan bir lüks deneyimi sunuyor. Mayfair semtinden ilham alarak tasarlanan bu niş parfüm, pelin otu, hindistan cevizi, iris gibi özenle seçilmiş notalarla zenginleşirken, altın şişesi ve görsel çekiciliğiyle dikkat çekiyor. Samimi bir dil ve içten anlatım ile takipçilere hitap eden bu parfüm, hafiflik, sürdürülebilirlik ve huzur hissi ile öne çıkıyor.
Atkinsons Oud Save The King, gizemli doğu ve İngiliz zarafetinin mükemmel bir sentezi olan sofistike bir parfüm. Süet, iris, bergamot, earl grey gibi özenle seçilmiş notalar, misk oud ve sandal ağacı ile bütünleşerek cesur, kendinden emin ve uniseks bir koku ortaya çıkarıyor. Egzotik ve sıcak bir dokunuşa sahip olan parfüm, pudra, deri ve ud notalarının dengeli harmanıyla unisex bir özelliğe sahip, yaz sıcaklarından ziyade serin havalarda daha etkileyici bir seçenek sunuyor.
Atkinsons Oud Save The Queen, Mısır Veliaht Prensi Muhammed Ali İbrahim ile Amerikalı aktris Mabel Normand arasındaki aşktan ilham alarak, İngiliz ihtişamını Doğu ritüelleriyle birleştiren güçlü bir parfümdür. Bu koku, portakal çiçeği, yasemin, misk, Guaiac ahşabı ve ud akordu gibi notalarla zenginleştirilmiş, kadınlara özel, yaz aylarında kullanıma uygun bir joker koku sunar. Ancak, önceki Atkinsons parfümlerine kıyasla zayıf ve sıradan bulunan bu koku, ud kokusunu hafif ve baymayan bir şekilde sunarak genel beğeniye hitap eder.
Xerjoff Erba Pura parfümü, Gürcistan seyahatimde keşfettiğim özel bir deneyimdi. Uniseks bir koku olmasına rağmen, dengeli meyve notası ve hafif sakız esintisiyle beni etkiledi. Kalıcılığı etkileyici olsa da, fiyatına değer mi sorusu, benim için eşsizlik ve büyülenme unsurlarında eksik olduğunu düşündürdü.