FLORMAR DELUXE CASHMERE RUJLAR

Merhaba Bloggerlar Paylasiyor misafirleri,
Eğer bu satırlarımı okuyorsanız ne derece mutlu olduğumu anlatamam. Elimden geldiği kadar sizin yararınıza olacağını düşündüğüm tecrübelerimi sizinle paylaşmaya çalışıyorum. O nedenle salı günleri bende çok özel bir yer taşıyor. Sizlerle kendi makyaj blogumdan farklı bir ortamda buluşmak benim için çok ayrı bir deneyim.
Bugün sizlerle Flormar markasının çok beğendiğim bir ürün grubu olan Deluxe Cashmere serisinin rujlarını konuşmak istedim. Bildiğimiz gibi Flormar son zamanlarda oldukça geliştirdi kendini. Ambalajlarda bile daha karizmatik bir imaj belirledi kendine. Bu değişikliklerden rujlarda nasibini aldı ve Deluxe Cashmere serisi oldukça şık ambalajı, lüks markaları aratmayan yapısıyla beğenimize sunuldu.

Sizce de ambalajlar çok şık değil mi? Altın rengi, silindir, metal ve üzerinde pembe siyah renkli yazılarıyla bir drugstore markaya göre oldukça havalı. Ürünün renk skalası da oldukça dikkat çekici ve kayda değer. Ben seride ki tüm hoşuma giden renkleri satın aldım ve ondan sonra bu yazıyı sizinle paylaşmaya karar verdim. Diğer renkler kötü değil, hatta hepsi nefis. sadece benim kullanamayacağım ya da fazla iddialı renkler.
Rujların renklerini hem dışarda hem ev içinde çekerek göstermeye çalıştım. Kesinlikle filtre uygulamadım. Renkleri tam göstermeye çalıştım. Rujlar mat, ancak benim denediğim bir renk ışıltılıydı. Oldukça kalıcı ve opak rujlar. Yani opak ne demek derseniz, rengini oldukça iyi veriyor, şeffaflık gösteren rujlar değiller. Şimdi elimden 
geldiği kadar renkleri anlatmaya çalışacağım.





İlk olarak DC21 den söz edeyim. Nude ruj diye aldım, ancak bildiğin kahverengi ruj. Dudağımda pütürlü durmadı, homojen dağıldı. Ancak rengi kendime yakıştıramadığım için kahverengi ruj seven kardeşime verdim kendisini.
DC23 serinin en beğenilen, en sevilen rujlarından. Pütür pütür durmayan bir yapısı var. Yine homojen dağılan bir renk. Hafif sürünce çok tatlı bir dudak kırmızısı gibi duruyor. Yoğun uygulama yapınca bayağı kırmızı duruyor. Her iki şekilde de çok nefis bir renk sunuyor bize.
DC24, seriden ilk aldığım renk olur. Ancak o harika rengine ve yapısına rağmen sadece bir kaç kez kullandım. Bana rengi çok iddialı geliyor. Ama rengi görüpde beğenmemek mümkün değil nerdeyse. Bu fotoğraflarda rengi en alakasız çıkan o oldu. Aslında nefis bir kırmızı.

DC28 kardeşimde görüp satın aldığım bir ruj. DC21 ile tanışana dek kendisine kahve alttonlu nude derdim. Ama DC21 i görünce gözümde pembe alttonlu nude halini aldı. Çok güzel bir nude bence. Bazı kişiler ben sürünce ölü gibi oldun desene, koyu göz makyajlarına çok yakışıyor diye düşünüyorum. Bu rengi bulmak nedense çok zor. Hatta son zamanlarda sorduğum pek çok mağaza bu seride öyle bir renk yok dedi. Online satıştan almak zorunda kaldım.
DC34 daha yeni tanıştığım, kendime hiç ama hiç yakıştırmadığım halde renginin şirinliğine dayanamayarak aldığım bir ruj. Dudaklarımda homojen dağılmıyor ve pütür pütür duruyor. Açık renkli olması nedeniyle sanırım çok opak değil. Ve herkese yakışmayacak riskli bir renk.
DC36 yine serinin çok sevilenlerinden. Pembe ruj sevenlerin ilk keşfettiklerinden. Pembe ruj sevmem ama renginin şirinliği beni tahrik etti.
Ürünün fiyatı 20 lira civarında.
Rujlarla ilgili pek çok kişinin şikayet ettiği nokta uçlarının sivri gelmemesi. Bu nedenle özellikle ince dudaklarda uygulama yapmak zorlaşıyor.
Sizin  bu seriden kullandığınız renkler var mı? Siz neler düşünüyorsunuz?

İçerik Bloggerlar Paylaşıyordan alınmıştır.